İlk Defa Heybeliada’da Mehtaba Çıkma Zamanı…

İlk Defa Heybeliada’da Mehtaba Çıkma Zamanı…

İLK DEFA HEYBELİADA'YA GİDİYORUM 


Yesari Asım Ersoy'un meşhur "Biz her gece Heybeli'de mehtaba çıkardık, sandallarımız neşe dolar zevke dalardık... " sözlerini bilmeyen yoktur. Bir zamanlar hep bir ağızdan söylenen bu şarkılar her ne kadar günümüzde nostalji havası yaratsa da bir zamanların görkemli geçmişini de gözler önüne seriyor.


Halki'den Heybeli'ye...


İstanbul'un prens adalarının en yeşili olan Heybeliada, Büyükada'dan sonraki en kalabalık adadır. Eski adı "Halki" olan Heybeliada maviyle yeşilin buluştuğu nefis manzarası ve şehre olan yakınlığı ile İstanbul'un en güzel kaçış noktalarından biridir. 2.7 km uzunluğu ve 1,2 km genişliğe sahip olan Heybeliada uzaktan bakıldığı zaman bir heybe görünümünde olduğu için bu adı almıştır. İstanbul'un en çok rağbet gören sayfiye yerlerinden biri olan Heybeliada'nın 19. yüzyıla kadar üç manastırı ve bir balıkçı ev sahipleri dışında pek bir hareket yokmuş. Aynı yüzyılda vapur seferlerinin başlamasıyla yerleşik nüfusa geçmeye başlayan Heybeliada;Ruhban Mektebi, Türkiye'nin ilk özel ticaret okulu olan Elen Ticaret Okulu ve Bahriye Mektebi'nin açılmasıyla birlikte gün geçtikçe eğlence merkezi haline gelmiş. İstanbul'un varlıklı Rumlarının adaya köşkler, konaklar inşa ettirmesiyle birlikte her geçen gün canlanmaya ve kalabalıklaşmaya başlayan Heybeliada'ya hatta ilk kez 1887 yılında belediye reisliği için Papa Yani tayin edilmiş.


Heybeliada, savaş ve mübadele sonrası 1950'li yıllarda Abbas Halim Paşa'nın kendi adını taşıyan köşkü yaptırmasıyla birlikte Türklerinde ilgisini çekmeye ve ilk yerleşimlerin başlamasına vesile olmuş. Hüseyin Rahmi Gürpınar Lisesi, Atatürk'ün emriyle açılan ilk verem hastanesi olan Heybeliada Sanatoryumu, İsmet İnönü Köşkü gibi Türk izlerinin yanı sıra Papaz Okulu, Halki Palas Oteli ve Aya Ofemya Ayazması Heybeliada'nın diğer ünlü yapıları arasında yer alıyor. Farklı kültürlere ev sahipliği yapan Heybeliada hem dinsel hoşgörüye sahip çıkmış hem de eğlencenin cazibe merkezi olmayı ihmal etmemiş.

4 tepeden oluşan Heybeliada'nın en yüksek tepesi Değirmentepe'dir. Ümit, Taşocağı ve Makarios diğer bilinen tepeleridir. Adanın en büyük limanı olan Çam Limanı dışında Bahriye, Mendirek ve Değirmen Burnu Koyu kayık ve sandallara halen ev sahipliği yapmaktadır. Motorlu taşıt trafiğinin olmadığı adada ulaşım son yıllara kadar faytonlarla sağlanmaktaydı. Kışın sakin bir nüfusa sahip olan ada yazın gelmesiyle birlikte yerli- yabancı turistlerin ilgisiyle bir hayli artmaktadır. Küçük balık restoranları, ormanın içinde yürüyüş ve piknik alanları, koyları, plajları, faytonları, köşkleri, konakları, tarihi ve geçmişiyle Heybeliada tüm güzellikleri heybesinde biriktirmeye ve adının hakkını vermeye de devam ediyor.

 


Heybeliada'ya Gitmişken;

 

  • Heybeliada'da ulaşım düzenli deniz seferleriyle sağlanmaktadır. Kartal 30 dakika, Bostancı 25 dakika, Kabataş 1 saat 10 dakika sürmektedir.
  • Sadık Bey Plajı, İsmet İnönü'nün ünlü çivileme atlayışları yaptığı Heybeliada'nın en eski plajıdır.
  • Yaz aylarında nüfus günübirlik ziyaretçilerle birlikte 20.000'e kadar çıkmaktadır.

 

heybeliada_57
h.ada giris
heybeliada
Heybeli-Ada
heybeliada-istanbul
inonu
heybeliada_95
Istanbul
Heybeli1
KEŞFET